Yine Orhun kitabelerinde yer alan bilgilere göre; o zamanki Türk toplumunda kadın sadece aile kurumunun etkin ve önemli bir parçası değil, aynı zamanda siyasi ve sosyal hayatta mitolojik bir figür olarak yer almaktadır. Ana sözcüğünün her zaman baba kelimesinden önce yazıldığı, Dede Korkut kitabelerinde yer alan ana ata kelimesi gibi birçok örneğin rastlandığı Türk tarihinde, İslamiyetin kabulünden sonra da kadının yerinin değişmediği Selçuklu çift başlı kartalının kadın ve erkeğin eşitliğini simgelemesinde de görülmektedir.

 

Tarihi 1857 yılına kadar uzanan Kadınlar Günü'nün izlerine ülkemizde ilk olarak 1921 yılında rastlanılırken, son yıllarda daha yaygın ve kitlesel olarak toplumumuzda kutlanmaya başlanmıştır. 

 

Tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlarken, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle birlikte sosyal, ekonomik, kültürel ve tabii ki sporun her alanındaki rolünün ve gücünün artmasını temenni ediyoruz. 

 

İstanbul Gelişim Üniversitesi

Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu